19 Eylül 2013 Perşembe

Gelincik çalışmalarımızdan örnekler:

ANKARA GİRİŞİMCİ KADINLAR DERNEĞİ OLARAK KADINA ŞİDDET'E "HAYIR" DİYORUZ

“AÇAN HER GELİNCİK BİR İNSAN ÖMRÜDÜR”

 AGİKAD (Ankara Girişimci Kadınlar Derneği) ve Ankara Barosu GELİNCİK Merkezi işbirliğiyle, gerçekleştirmek istediğimiz, Projemizi, tüm dünyaya seslenerek, yılda bir gün veya gelincik haftası olarak, yasallaşsın ve  “KADINA İnsana, Şiddete HAYIR” duyarlılığı yaygınlaşsın istiyoruz.
 Kadın ve aile hayatını ele aldığımız çalışmalarımızda, kadına karşı şiddete dikkat çekmeyi, kadınımızı güçlendirerek, bir nebze de olsa (göle bir damla atma örneği), katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Projemizdeki amacımızı, gelincikle bütünleştirip, birçok kurum kuruluşu yanımıza alarak. TBMM Sayın Başkanı, Aile ve Sosyal Politikalar Sayın Bakanından başlayarak kadın milletvekillerimizin yakalarına takılacak, ev hanımlarımızın ürettiği gelinciklerle duyarlılığı artırmak istiyoruz.

KADINIM, BEN DE BİR GELİNCİĞİM 
“Sevgisiz dokunma incinirim’’
Gelincik; şiddetin olduğu yerde kendiliğinden mesaj veriyor.
İyilik, dostu güzel narin bitkiyi Anadolu Kadınıyla bütünleştirerek; yeniden doğmak gibi güçlü aile değerlerimizi koruma adına, Projemizi hayata geçirmek istiyoruz.
Örnek Anadolu’daki bir kavgada kadın Tülbent’ini yere atar ve o kavga orada tatlıya bağlanır. AGİKAD olarak diyoruz ki;
Artık Analar boyun bükmesin, her yıl bir defa da olsa kadınlar kutsal çiçek Gelinciği yakalarına takarak ve – Kapı Tokmaklarına asarak– (hatta belediyelerin nikâh dairelerinde çiftlere de takarak); duyarlılık artırılsın istiyoruz. Bu gelincikleri evlerdeki işsiz kadınlara ve sığınma evi atölyelerinde ürettirip, bir taraftan kadın istihdamına da destek vermek istiyoruz.
Diğer taraftan işsiz ev kadınlarını bilgilendirerek sevgiyle besleyip, yuvaların korunmasına ve güçlenmesine katkımız olsun diyoruz.
Japonlar Gelincik için, söylemlerinde, “ Gelincik insan gibidir. Dünü vardır, yaşamıştır. Bu günü vardır, yaşıyordur” derken; Biz de diyoruz ki yarınımızı sevgiyle besleyip, nefsimizi, vicdanımızı temiz yaşatmalıyız ve bunda da bizim gibi kuruluşların öncülüğünü kanıtlamalıyız. İnsanız biz de topluma daha çok emek vermeliyiz çünkü ’’İNSANIZ AYRICA DA- KADINIZ’’                                                                                                                
Yine Anadolu’dan örnek,  her kız çocukken Gelincikten bebeğini yapmıştır. Şimdiki kırıp incittiğimiz bebeklerimizi, sevgiyle beslemek istiyoruz.
                 
GELİNCİK AİLELİ BİR ÇİÇEKTİR.  
Açan her gelincik bir insan ömrüdür. Roma mitolojisinde, gelincik birçok tanrı ile ilişkilendirilir. Uykudaki sırrı düşleri simgeler.
Çanakkale’de 1.Dünya Savaşı sırasında Gelibolu yarımadasındaki başarısızlığa mahkum çok kan dökülen bir mahallede, binlerce ölünün ardından Gelincik tarlası kendiliğinden oluşmuştur. Bu tarlayı Moina-Michel adında bir Amerikalı kadının başlattığı -kasım 1918’den beri gelenekselleşmiştir ve her yıl Amerikalılar bu tarlayı ziyaret ederler. Açan her gelincik bir insandır, bir ailedir ve ailenin yaşam kaynağı da bir sevgidir. Biz sevgiyi ailede bir bütün olarak maddi manevi katkımızla yaşatılmasını istiyoruz. Bunun için her insan kendi içindeki düşmanı öldürürse kimsenin düşmanı olmazı ilkesini istiyoruz. Sevgisiz yaşamları, şiddetli yaşamları gelincik çiçeğiyle kınıyoruz.
Anadolu Kadını olarak, kıyam dönemlerinden geçtiğimiz yılların bilincindeyim.
Topluma seslenerek, artık insanlar incinmesin sevgiyle özellikle cennet gönüllerin annelerin önemiyle kadına karşı hep beraber yürümeye ve de aile değerlerimiz koruyarak büyümeye dikkat ediyoruz.
İnsaf KILIÇ, 8.07.2013



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder